Sürdürebilirlik

Sürdürülebilirlik yaklaşımları; Bellona’nın Misyon ve Genel Stratejisinde yer almakta olup, Kurumsal Sosyal Sorumluluk ana stratejisinin ana göstergelerinden biridir. Kurumsal anlamda önemli bir faaliyet alanını oluşturmaktadır. Sürdürülebilirlik endeksi, karbon ayak izi, su ayak izi gibi önemli parametreler ile ölçülen bu faaliyet alanı; çevresel, sosyal ve ekonomik göstergelerin yönetimi ve iyileştirilmesini kapsamaktadır. Sürdürülebilirlik endeksinin hesaplanmasında su ve karbon ayak izi, atık yağ, tehlikeli atık, tıbbi atık, sosyal sorumluluk faaliyetlerine ayrılan kaynaklar, ekonomik katma değer göstergeleri dikkate alınmaktadır.

Bellona gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakabilmek için, üretiminde kullandığı malzemelerin çevre dostu, enerjinin yenilenebilir, atıkların ulusal ve uluslararası mevzuata uygun olarak bertarafının sağlanıyor olmasını, çevresel etkinin sürekli azaltılmasını, çalışanların proje ve eğitimlerle bilinçlendirerek “sürekli geliştirmeyi” şirket kültürü ve değeri olarak benimsemiştir.

Çevresel konular çevre politikası ve şirket misyonu ile uyumlu olarak ele alınmaktadır. Belirli aralıklar ile çevre denetimleri yapılmakta ve politika ve stratejilere uygun şekilde sorumluluk dağılımı, strateji ile uyumlu hedef ve faaliyet dağılımı gerçekleştirilmektedir.

Bellona doğaya saldığı karbon miktarını, 2008 yılından itibaren Karbon Ayak İzi hesabı ile takip etmektedir. Karbon ayak izi göstergesi aynı zamanda sürdürülebilirlik endeksi hesabında da dikkate alınmaktadır.

Karbon ayak izini azaltmak adına, karbon salınımında etkini olan; elektrik tüketimi, doğalgaz, lojistik, araç kullanımı, katı yakıt kırılımlarında öncelikli alanlarda faaliyetler sürdürülmektedir. 2025 yılından itibaren karbon ve su ayak izi hesabında akredite şekilde ölçümlerini yapan Bellona kapsam-1, kapsam-2 ve kapsam-3 kaynaklarındaki iyileştirmeler için yapısal birçok faaliyet yürütmektedir.

2024 yılının Ekim ayında tamamlanan 6 adet çatı GES ve 2 adet arazi GES projeleri ile Bellona’nın elektrik tüketiminden kaynaklı kapsam-2 emisyonu mevcut durumda 97,7% oranında yok edilmiş oldu. 2025 yılı içerisinde arazi GES yatırımlarının tam kapasite devreye girmesi ile öz tüketim karşılama oranının 120% olması ile bu alanda önemli bir tam yeşil dönüşüm projesi sonucu beklenmektedir. Bu sürdürülebilirlik endeksinde mutlak olarak önemli bir iyileştirme olmuştur.